19 Ağustos 2011 Cuma

Aşk'a Dair Sorularım Var!

uzun zamandır romantik filmler, kitaplar ve hatta dizilerden uzak duruyorum bunun nedeni aşka bakışımın farklılaşması sanırım ya da mantığımın hegamonyasını kabullenme gayretim. herneyse herkesin mutlaka izlemelisin demesine rağmen izlemediğim filmi arkadaşın isteği üzerine beraber izledik. hayatta en çok inandığım şeylerden biridir tesadüfler, hayatın tesadüfler bütünü olduğunu bile düşünüyorum çoğu zaman... tarihler ise benim hafızamda kalmamasına karşın öyle yazılmış ki hayatın dönüm noktaları gibi, doğum, evlilik ve ölüm tarihlerin  yazılmıştır, değiştiremezsin denir filmde de vurguladıkları gibi... ufacık zaman dilimleri içinde öyle şeyler oluyor ki bazen hayatının en büyük şansı bazense en büyük acısı... ne kadar tuhaf hayat bakıp göremediğimiz o kadar çok şey var ki, işin acısı bunu çok çok sonra farketmemiz. bazen teğet geçer hayat ya da geçirtir. genelde bana yaptığı gibi... aşkında bir zamanı var denir. peki ya aşk kelime anlamını yitrdiyse, ya insanlar hissetmeye hissetmeye onu unuttuysa, ya uzun zamandır uğramadığı pas tutmuş bir kalbe uğramak istemezse, ya da uğradığında çok geçse... o zaman aşk ne anlama gelir? imkansızlık olmasın bu sorunun cevabı... yaşanan kısacık zamanlar mıdır aşk? o anlar ömre bedel midir? ve hep bir ayrılık mı izler ardından? sonra bir resim avutur mu gerçekten? yandı bitti kül oldu bu mudur aşk? sizi bilemem ama benim cevaplarım aşk sözcüğünü anlamsızlaştırıyor artık belki de bu benim hissizliğimden ama mantığım kalbime galip geliyor elimde değil. ne kadar ağlasamda filmlere, gerçekte ağlamak zor geliyor sanırım. sorun bende mi, onda mı, hayatta mı, teğet geçen anlarda mı, zamanın bir türlü gelememesinde mi, ya da aklıma şu a gelmeyen başka bir şey yüzünden mi bilemiyorum. bilmekte istemiyorum aklım gönlüme yasaklar koyuyor kırılmasın diye belki bu korkaklık ama fazla umut ve hayal kırıklığı çok can yakıyor...

0 yorum:

Yorum Gönder