25 Eylül 2012 Salı

Gece'ye

24 Eylül 2012 Pazartesi

Hayat Bilmecesi ~ 8. Perde ~ Farklılıklara Şans

çok kolay sınıflandırırız insanları
sorgulamadan nedenini...
ne kadar kolaydır bu da böyle demesi
halbuki bazen dayanılması zor şeyler yaşanır
herkesin akıl ve ruh sağlığını koruyamayacağı şeyler
dayanılamayanla başa çıkma çabalaması
farklılaştırır insanı, davranışlarını, karakterini...
yeni biri vardır o kişiye bile yabancı
kendisiyle, sevdikleriyle, hayatla mücadeleye giren
gözyaşları, iç çatışmaları ve başkalarıyla kavgaları birbirine karışan
biri de sormaz neden diye
irdelemez aslını
kimi güler, kimi bağırır çağırır, kimi de bir tekme atar geçer
hayat çok acımasızdır bazen
her zaman düşeni kaldırmaz
sizi sevdiklerinizle sınar
herşeyi elinizden aldığında kaybedecek bir şey kalmamıştır
canım dedikleriniz size sırt çevirdiğinde var olma sebebiniz de kalmamıştır
yok olmak diye buna denir işte
insanı koruyan var olma sebepleri ailesidir
"İnsanın zırhı ailesidir"
onlar olmadan yürümek zordur
onlarsız birini de yürütmek
el ve ayaklarının tutması yetmez bazen
yanındayız her zaman diyen birileri olmalı
hep arkasına bakan bir çocuk ne kadar ilerleyebilir ki...
***
şanslı olduğunu bilmeli bazen insan
ve olmayanlara şans vermeli
hatta gerektiğinde tekrar ve tekrar
ki anladığında kendini yaralamasın...


Not : özel bir dizi sorgulayan sorgulatan 
gözlerinizi yanı başınızda yaşanan hayatlara açmanız için...

20 Eylül 2012 Perşembe

Nil Gecesi Olsun :)

Anne ben aşka inanmam önce aşık olmam gerek



Ay gız uyan, uyan gelir gerisi



Sensiz nasılım bak bana gel de bi çorba yap bana



İnsan neler yapar isteyince bu bir şey değil düşününce



Gitme dünyam dönsün dönsün



Gece gece benim gibi kendi kendine bu kadar mutlu olabilen başka biri var mı acaba :)))

19 Eylül 2012 Çarşamba

Biz


Daha güzel ifade edilemezdi...

18 Eylül 2012 Salı

Akşamüstü

- Akşamüstleri, günbatımları neden hem güzel, hem kederlidir usta?
+ Çünkü her şeyin bir sonu olduğunu hatırlatırlar.

Murathan Mungan


17 Eylül 2012 Pazartesi

Mektup


Özgür, oğlum.
Eğer beni duyuyorsan ya da eğer birgün duyarsan sana söyleyeceğim birkaç şey var. İnsan ömrünün sonunu görünce bir başka oluyor. Affet beni oğlum. Biliyorum, sen de üzülüyorsun. Bana gelmeyişin bana çok benzediğin içindir. Onun için kızamıyorum sana. Kızamıyorum ama çok özlüyorum Özgür. Hani sana demiştim ya senin çerçeven çizilmiş, dışarı çıkamazsın diye. Eksik söylemişim be oğlum. Mesele o çizilen çerçeve değilmiş. Mesele o çerçevenin içine hangi resmi koyduğunmuş. Sen hayatını anlamlı kılan ne varsa, kim varsa sakın bırakma. Sakın vazgeçme oğlum.

Aşk Tesadüfleri Sever



13 Eylül 2012 Perşembe

Seyrederken Ruhum Seni

Aynı göğe baktık farklı zamanlarda belki
Aynı yağmur biriktirip kendini
Ayrı zamanlarda yıkadı gözyaşlarıyla bizi,
Arındık bir annenin masumiyeti kadar
Pervane olduk, yandık kanatlarında kelebeğin,
Aklımın süzgecinde kaldı son resmin
Zeytin gözlü hatıram, umudum her daim sevda gibi,
Toplayıp tüm yalnızlıklarımı
Sen isimli bir tren istasyonunda
Köhne vagonların, biçare yolculuklarına bırakıyorum,
Yolculukların en yalnız zamanında.
Rayların suskun ötüşlerinde acı
Ve umuda dair sol yanım var kalbimin,
Kanayan bir yaranın son gülümseyişi gibi…
Ruhum var,
Ve hala senin seyrindeyim.
Yolculukların en güzeli
En yağmurlu günündeyim…

ENGİN KAYGISIZ


11 Eylül 2012 Salı

Bir Hilal Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor!

her an her yerde şehit haberi
yanı başımızdan gelen seste isyan
içimizde bir korku yarın belkide o ateş evimizde
Allah'ım korusun bizim için uykusuz kalan herkesi
ama insanın yüreği kaldırmıyor artık haberleri 
kulakları duymak istemiyor ağlayan anaları
ellerini boş havaya kaldırmak istemiyor artık
yumruklar masalara vurularak kalmasın
şu bıçağın kemiğe dayandığı an bitsin istiyor
yeter diyor artık yeter!!!


10 Eylül 2012 Pazartesi

Gece'ye...

Yok olmuyor istemekle bitmiyor
Hiç bir yol yarılanmıyor uzadıkça uzuyor
Kal demiyor söz vermiş susuyor
Kelimeler düşmüyor içinde salınıyor

Fırsat & Zaman

bazen bir fırsat çıkar karşına
hatta senin görmek istememene rağmen inatçıdır
burdayım der
sen umursamaz yürürsün ama aklında da kalmıştır bir şeyler
düşün düşün
değerlendirmeye değer,
nasıl da saçmalıyorum dersin
ama geriye de dönemezsin
şimdi fırsatı arama sırası sana gelmiştir
ama zamanı geçmiştir
zaman affetmez geçmişi
silmez yaşanılanı
geriye vermez geçeni
ve yinelemez eğer o fırsatla senin buluşman gerekmiyorsa
hayat bazen kötü bir şaka gibidir
fırsatlarla sınar seni
buluşturmaz ya hani
hep gösterir de bir kez olsun dokundurmaz
işte öyle bir şey
yine balonunu elinden kaçırmış o kız benim...

3 Eylül 2012 Pazartesi

Senli ve Sensiz Bir Ben

Hadi bir köprü oluşturalım hayali
o restorana gidelim
kaderin oyununa eşlik edelim
kader tek başına çalışmıyor
bak gitmeden görülmüyor
nasıl bilinebilir ki hikayenin sonu
sahi merak etmiyor musun?
***
sana şimdiye kadar belki yüzlerce not yazmışımdır
kitap aralarında, karalama kağıtlarında kaldılar
sonra okumalısın dedim, okumanı istedim
sensiz anlarımı biriktirdim
herşeyi bilmelisin ki aramızda hiç zaman kaybı olmasın
her anımdasın, sen de hisset istedim
sensizken izlediğim filmde akan gözyaşlarımı silemesen de
bazen öfkemi dizginlememe yardım edemesen de
kararsızlığımda yol gösteremesen de
sessizliği bölemesen de
bir gün bunları yaptığında
yapamadığın zamanlarda seni yanımda hissettiğimi bil istedim
sana kızdım çoğu zaman
bir türlü gelememene anlam veremediğim için
sonra kendime kızdım seni aramayı beceremediğim için
kızgınlığım umuduma, umudum kızgınlığıma yenik düştü kimi zaman
hatta sensizliğe alıştırmaya çalıştım kendimi
hayata karşı, herkese karşı tek savaştım bir süre
ama hayat umutla doğmaya devam etti, kıyamadım
hala ağlıyabiliyorken sevmemem mümkün değildi
hala umudum varken beklememem mümkün değildi
bu kadar mümkünüm varken seninle olmam nasıl mümkün olmaz ki?
zaman dedim, hala da inanıyorum
bazen kendimi kandırdığımı bile düşünmeme rağmen
herşeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum
senin için yazılan zamanı bekliyorum
yorgun düşüyorum kimi zaman, umudun kırılıyor
paramparça dolaşıyorum bir süre umutsuz ve mutsuz
sonra kendi kendime birleştiriyorum parçaları
sonunu görebilmek için
hikayenin ortasında terketmek istemiyorum
oyundan kaçmadan oynamak için çok çabalıyorum inan bana
birçok şey yapabilirdim, yapabilirim ama istemiyorum
bu hikayede olması gereken kişi sensin
senin için bekliyorum
yapmayı istediğim çoğu şeyi yaptım hatta fazlasıyla
ama beklediğim keyfi, mutluluğu alamadım
bir süredir düşünüyorum
neden keyif alamıyorum
o kadar çok istediğim şeyi yapıyorum
ama sanki zorunluymuşum gibi hissiz
hislerimi seninle birlikte içime mi gömüyorum acaba?
umudum umutsuzluğa yeniliyor mu?
yoksa ben sana inanmayı bırakıyor muyum yavaş yavaş?
sana hayali demeye başladım
bu da bir umutsuzluk belirtisi mi dersin?
şimdiye kadar sana ne bir yüz çizdim ne bir silüet
başkalarında seni aramadım desem yalan
sankilerim oldu kimi zaman
ama boş boş ve yine boş
çok çabuk herşey kararıyor be hayali
büyüdükçe umudum azalıyor, sen siliniyorsun
olmayan bir adamı silmek çok saçma
ama her anında yanında düşündüğün bir hayali silmek çok zor
hayalle geçen yıllar saçmalığın daniskası
herkes benim biraz kaçık ya da fazla duygusal olduğumu düşünmekte haklı
o kadar ki onlara hak verdiğim için hayallerimi azalttım ben
ama baktım ki mutsuzum
çünkü bu hayat hayal ettiğim kadar güzel değil, renkli değil, senli değil
hayallerim güne gülümseyerek başlama nedenim, umudum
hayallerim hayalin olsun istedim
ortak bir şey
kim bilir belki bir gün...
hikayenin sonunu beklemeli buna değer ;)


uyku ile uyanıklık arası gelirsin belki
belkiler de biter bir gün...