30 Ocak 2012 Pazartesi

Dua

Tanrım! 
Bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, 
değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti 
ve
bu ikisi arasında ki farkı anlayabilme sağduyusu ver.


Bir Çift Yürek - Marlo Morgan

29 Ocak 2012 Pazar

Hayat

Bir çerçeve gibidir hayat. 
Bazen dışına çıkamayacağın anlar olur;
ama önemli olan çerçeveye koyduğumuz resimdir.

Aşk Tesadüfleri Sever

27 Ocak 2012 Cuma

Gidemiyorum

Gemilerini kaldırmış gidiyor hayat
Ve ben sahildeyim
Kaçırmış olma telaşı içindeyim
Bağlanmış olma korkusu içindeyim
Gidemiyorum kalamıyorum
Baş edemiyorum teslim olamıyorum


26 Ocak 2012 Perşembe

Sadece Zaman...

kader,
yol ayrımı
ve bize gerekli olan
sadece zaman...

12 Ocak 2012 Perşembe

Reklamlar

bu sıra reklamlara takıldım
ayaklı radyo gibiyim :)
önce reklamlar sonra şarkılar
reklamlara neden böyle güzel, ağza takılan müzikler yapıyorlar ya
engel olamıyorum kendime :)
zaten yıla böyle girdim böyle devam edecek gibi duruyor
bu kadar bahsedipte günün reklamını yayınlamadan olmaz
akbanktan geliyor efenim :)

Oluyor oluyor bir gün oluyor
Umudum var kalbim pır pır ediyor
Git diyor yap diyor gönül istiyor
Gelecek miş gelsin bizi bilmiyor.



evet biz hayalleri büyük bir ülkeyiz
iyiki de öyleyiz ;)
ve günün haberini de söylemem lazım
bu yıla hayallerle girdim
ilki için adımlarımı attım
ve oluyor oluyor :))

10 Ocak 2012 Salı

Martı Balığa Aşık Oldu

Herkesin bir düşü olmalı…
Hiç gerçekleşmeyeceğini bilse bile, mutlaka o düşün ardına düşmeli…
Çünkü hayalsiz ve amaçsız kaldığında, daha çabuk yaşlanıyor insan…
Yeryüzünün bütün çılgınlarını, lezzetlerini, güzelliklerini ve şaheserlerini, düş kurmayı bilenler yaptı. Hayatın içinde imkansız diye bir şeyin olmadığını ispatladı onlar…
Yaşadıkları aşklar, yazdıkları yazılar, çizdikleri resimler, yonttukları heykeller, kurdukları devletler, yok ettikleri milletler, işledikleri cinayetler ve ölümsüz ölümler ile düş kurmasını bilen, imkansızın olmadığını bilen ve bedenlerine sığmayan deliler yazdı, dünyanın tarihini…
Aşk duyduğu kadın için tahtından vazgeçen kralları, ari ırkı meydana getireceğim diye milyonlarda insanı öldürenleri, Allah birdir diyerek önüne konan bütün dünya nimetlerini elinin tersi ile itenleri, ülkeleri fethetti halde bir kadının kalbini fethedemediği için deliliğe giden bir yolculuğa çıkanları, ısınmak için yaktığı tabloları ölümünden sonra servetler karşılığı el değiştirenleri, ilahi aşka ulaşmak için şan ve şöhretten vazgeçip bir dağ başında kendini çileye çekerek ölenleri, insanlar arenada vahşi hayvanlar tarafından parçalanırken seyredenlere koro halinde şarkı söyletenleri, yarin yanağından gayrı her şeyde, ortak dediği için asılanları, birkaç çadırdan oluşan insanla yola çıkıp dünyaya hükmedenleri, kulakları sağır olduğu halde dünyanın en güzel besteleri yapanları, yani, imkansız diye bir şeyin olmadığını bilen insanları gördü ihtiyar dünyanın gözleri…
İnanç ile, aşk ile, cinayet ile, masumiyet ile, delilik ile örüldü imkansızlığın çelik parmaklıkları…
Herkesin bir düşü olmalı…
Bir martının balığa aşık olabileceğini düşünebilmeli insan…

Ahmet SAVAŞ Özpınar

***

derler ki bebekken melekleri görebilirmişiz
ama ne zaman ki büyümüşüz yavaş yavaş söylediklerimiz anlaşılır,
gördüklerimiz daha somut olmaya başlamış
artık göremez olmuşuz hatta sorgulamaya başlamışız görünmeyeni...
bazılarımız ise göremese bile hissetmiş, inanmış, yaşatmış
işte düşler böyle canlanmış yeniden...
kimileri hayalperest demiş uzaklaşmış dünyadan
kimileri çocuk daha demiş büyüyememiş
kimileri kaçıyor gerçeklerden demiş korkak
neler neler demişler bizim için
biz bir dünyayla yetinemiyenleriz
herşeyin daha güzelini hayal edebilenleriz, yapmaya çalışanlarız
yaratıcı insanlarız biz, herşeyi kabullenemeyenlerdeniz,
sorgularız, daha iyisini ararız durmadan
bir şeyler yaparız, söyleriz, görürüz ve göstermek isteriz
birilerinin daha hayal kurmasını isteriz
bir umut daha filizlensin bu dünyada diye
düşünsenize herkesin farklı renkte bir çiçeği olsa dünya nasıl bir yer olurdu?
renklendirmek istiyorsanız gördüklerinizi
önce kendinizden başlayın o zaman
hadi içinizdeki çocuğa bir ses verin, bir el uzatın
çıksın saklandığı yerden
ve gülümseme olsun yüzünüzde yüreğinizde hissettiğiniz yaramaz sevinç
sonrası mı?
o tamamen size kalmış
siz ne düşlerdiniz :)