23 Şubat 2011 Çarşamba

Zaman

Keşke zaman hiç ayılmasa
düz çizgide dümdüz yürümeyi bir türlü başaramasa
keşke hep yalpalasa, saçmalasa, parçalasa
biz de bakıp bakıp yaptıklarını kınasak 
ve bir daha hiçbir şeyimizi ona havale etmeye kalkmasak.

Mahrem - Elif Şafak


Üzüntülüyüm :(

Bir şey noksandı, fakat bu neydi? 
Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu farkederek duraklayan, 
fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak 
hafızasını ve ceplerini araştıran, 
nihayet, ümidini kesince, aklı geride, 
ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden 
bir insan gibi üzüntülüydüm.


Kürk Mantolu Madonna



Uzaklık

Gerçekten seviyorsan eğer uzaklık gözünü korkutmamalı.
Çünkü asla unutma; yanındayken bile uzaktı bazıları.

Adam FAVER


14 Şubat 2011 Pazartesi

Broken Angel

bu şarkıyı radyoda duydum ve çok beğendim
tarih itibariyle bir şeye yorulmasın
kesinlikle güzel, klibide ilk düetlerinin devamı niteliğinde yapmışlar
hikayesi olan herşeye bayılıyorum ya...

11 Şubat 2011 Cuma

...

kendimi soyutladığım, kendime açtığım,
içine yüzlerce kişi alıp bir anda boşalttığım 
bu dünyada bir başınayım
herkesle birlikte ama yalnız
herşeyi yaparken hiçbir şeysizim
anlaşılır gibi değil karmakarışığım
aklımda binlerce soru var cevaplayamadığım
ve artık sormaktan cevap aramaktan yorulduğum
erken bir pes belki benimki ama daha fazlada yıpranmaya gerek yok
zaten kafamda onca gerekli gereksiz düşünceyle leyla olmuşum
saçmalar olmuşum en olmadık zamanda
anlatamaz olmusum derdimi
bulamaz olmuşum aradığım kelimeyi
anlamadım ki bana ne oldu da
bu kadar dağıldım, yoruldum, dalgınlaştım
sanırım erken yaşlandım
bu yıl baştan ağır geldi bana
bir tatil lazım bana hatta şart
ama ne varki gidemem, kıpırdayamam bir yere
of ya zaman hızla gecsin
gecsin gecsin bitsin
arada kaçırdıklarımı da unutuyorum nasılsa
kaybettiğin hatırlamayınca bak acıtmıyorda
yolun sonunda durup
o kız gibi kelebeklere ayrılsın isterdim vücudum
bedenim düşüncelerimi tek tek ayrıştırsın ve yollasın doğaya
ben bulamadım ama belki onlar bulur saf mutluluk ve huzuru....


10 Şubat 2011 Perşembe

Preguntas Hermosas (Beautiful Questions)

"Preguntas Hermosas" is a story about a time that was shared between two people, told through a combination of "Poema X" by Pablo Neruda and "Under the Harvest Moon" by Carl Sandburg.  
It unfolds in three parts; a fond remembrance, loss, and then finally acceptance.


Tam Zamanında

...
Bisikletinin gidonunu 
Tam zamanında çevirmelisin
Düşmemek için;
Tam zamanında frene basmalı, 
Tam zamanında yola koyulmalısın.

Tam zamanında okşamalısın basını
O üzüm gözlü çocuğun
Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına,
Tam ağlamak üzereyken.

Tam zamanında koymalısın elini omzuna
En sevdiğin dostunun babası öldüğünde.

Tam zamanında tutmalısın düşerken
Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuğu.

Tam zamanında acımalı yüreğin
Afyon'da Hasan Ağabey' in evi yıkılınca başına
Evsiz kalınca çoluk çocuk
Ki uzatasın elini bir parça.

Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.

Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde.

Tam zamanında öğretmelisin oğluna
Gerekiyorsa yumruk atmayı 
Tam burnunun üstüne
Tiksinmeden pisliğinden,
Yukarı mahallenin sümüklü bebesi 
Misketlerini zorla almaya çalışırsa.

Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin 
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.

Tam zamanında yatmalısın
Yola çıkacaksan ertesi gün
Ve arabayı kullanan sensen
Sana emanetse çoluk çocuk
Ve kendin.

Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.

Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden.
Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında susmalısın.

Tam zamanında terk etmelisin gerekiyorsa
Annenin babanın evini,
Tam zamanında başka bir şehre gidip
Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın.
Tam zamanında dönmelisin memleketine.

Tam zamanında için titremeli,
Tam zamanında âşık olmalı
Deli gibi sevmelisin güzel gözlünü.

Tam zamanında toplamalısın oltanı
Belki de seni şampiyon yapacak
En büyük balığı kaçırmadan.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli 
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.

Haydi, şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir 
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az 
Haydi, kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI. 

Can Yücel


8 Şubat 2011 Salı

Ver Elini

Ver elini güzelim gidelim buralardan
gidelim başka denizlere, yalansız bir yere...


7 Şubat 2011 Pazartesi

Olmaz mı? Olabilir...

Tesadüflere ne kadar inanmalı bilemiyorum artık
ama tavsiyeleri dinleyip kesinlikle izleyeceğim ;)

6 Şubat 2011 Pazar

Acımadı ki!

Bunca kalp kırıklığına rağmen 
küçüklüğümde yaptığım gibi rüzgarı arkama alıp 
bağırmak istiyorum hayata:
"Acımadı ki!"

Sunay AKIN


Uğurlama

sahiplenmediğimiz bir şehire konuk olarak geldik
hep gitmeyi bekledik kendi şehirlerimize
ve birgün birimiz sevindi
o bizim ilk yolcumuz...
bu şehire farklı yerlerden gelip bulduğumuz
ve buruk bir sevinçle uğurladığımız ilk yolcumuz
bizim yolculuklarımız içinde kapıyı açan
ilk gidenimiz...
inşallah bizde şehirlerimize döneriz bir gün
ama ağır geliyor gidenlerin ardından bakmak
bundan sonra kalanlarımız için tek dileğim 
hep beraber ayrılmak buradan inşallah, 
o bir nebzede olsun rahatlatır içimi...

1 Şubat 2011 Salı

Hissiz

o kadar zamandan sonra birden bir çekilme oldu bende
yaşanmışlıklardan mıdır bilmem
gel-gitler duruldu, kıyı göründü
ve sanırım son dalga yüreğimi soğuttu
yaşananlara, devam eden hayata karşı birden uzaklaştım
hayata dışardan bakıyorum
bu sefer bunalım modum gibi değil...
fırtınadaki deniz gibi dalgalanıp birden duruldum
o an görüpte kaçtığım, kabullenmediğim şeyleri birden kabullenmem 
o an göremediğim, duymadığım, anlamadığım herşeyi 
bir anda film şeridi gibi gözümün önünden geçmesi 
ve sanki arkalardan bir sesin bana herşeyi birbir fısıldaması gibi
öylece izledim, anladım, sakinledim
şimdi sahilden denizi izliyorum sadece...