29 Nisan 2011 Cuma

Laleler

Yılın sadece kısacık bir döneminde rengarenk açan sade güzellikler
Sade, kokusuz, abartısız ama asil ...
Bu yüzden seviyorum bu çiçekleri sanırım :)
Ve yeni öğrendiğim ki
Solsalarda köklerini beslemeye devam ederseniz 
Seneye sizin için yeniden açıyorlar
Kısa bir dönemde olsa asaletlerini sergileyip ve gidiyorlar  
Bunu öğrendiğimde biraz geç oldu ama seneye bir lalem daha olacak nasılsa ;)
2010
***
yeni bir lalem yok, almadım
çünkü bakamayacağımı biliyorum
kaktüsümle birlikte yaşıyoruz :)
en sadık çiçek sanırım ben ne kadar ihmal etsemde 
o bana hiç küsmüyor, solmuyor, hep renkli...
ama inşallah bir gün bir lalem olacak...
2011

26 Nisan 2011 Salı

Giremezsin

Bin kapıdan,yüz bin kaleden içeri girebilirsin de,
küçücük bir gönülden içeri giremezsin..

Hz.Ali


Olric

İnsanlar hep bir parçamı çalıyor Olric..
O kadar sessizim ki; beni bir tek sen duyarsın bilirim!
O kadar sessizim ki; konuşamıyorum....
Kimin ellerine versem yüreğimi, 
Kimin ellerine bıraksam içimi; 
Eziliyorum...Eziliyorum... Eziliyorum!
Beni anlamaya çalışsınlar istiyorum
Kendimle çelişkiye düşüyorum, utanmadan...
"Onlar kendilerini dahi anlamazlardı" değil mi Olric?
***
Onlar hiç anlamazdı!
Bir su damlası olup düş sen avuçlarıma
Düş! ama geçme benden; geçip gitme
Ben buradayım!
Bak tam burada
Zaman hain Olric
Zaman zehrini bir de bizim içimize akıtıyor!
Özlemlerin en derinini hissediyorum "sen yokken"
Ama sen de buradasın hep değil mi?

Oğuz ATAY


25 Nisan 2011 Pazartesi

Adam Etme Çabası

bilsem ki dövmekle adam olacak insan...
yapmam, yapamam da ama
işte bazen insan içinden geçenleri gerçekleştirmek ister ya
belki akıllanır umuduyla
ama nerde
sözden anlamayan hakkı makkı yok işte
anlamayana ne yapsan boş
ama işte
insanın içinden geçmiyor değil şöyle evire çevire :))

24 Nisan 2011 Pazar

Hayat Bilmecesi ~ 2.Perde ~ Yaşanması Gerekenler

hayatta bazı şeyleri yaşamanız gerekir
kimin ne dediği, önünüze dizilen engeller, 
sevdikleriniz karşı gelmesi bile 
sizi onu yapmaktan alıkoyamaz
sizinle konuşmak isterler, 
bak sonunuda düşün şöyle olabilir böyle olabilir
iyi düşündün mü, emin misin?
ama sizin için kafanızda bitmiştir o olay
olması gereken bellidir ve yapılacaktır
kim ne derse desin
yaparsınız, herşeye rağmen tereddütsüz...
aradan zaman geçer herşey olmuş bitmiştir
ama bir terslik vardır, mutsuzsunuzdur
nedir diye arar olursunuz bir zaman
sonra önünüze dökülür geçen zaman, yaptıklarınız
hatanızı anlarsınız yinede kabullenmek istemezsiniz
uğruna savaştığınız, herkese karşı durduğunuz şeyin 
hata olduğunu kabullenmek kolay değildir
bir zamanda kendinizle mücadeleyle geçer zaman
herkesten önce kendinizi sorgular, hatalarını yüzüne vurup yargılarsınız
çekeceksin başka çare yok sen yaptın dersiniz
yüzünüz yoktur sevdiklerinize bunu itiraf etmeye
onca şeyden sonra
sanırsınız ki onlar anlamaz durumu
mutsuzluğunuzu, vaktinde söylenenleri yavaş yavaş farkettiğinizi
ama bir şey demezler yine 
hem sizi kırmamak, hem de daha çok inada bindirmemek için olayı
ama bir süre sonra sizde dayanamaz olursunuz
sabır ve tahammül sınırları aşılmıştır
herşeyi göze alır, yeter dersiniz artık, bu iş buraya kadar...
bitmiştir hatta öyle ki 
artık kendinize yüklenmekten yorulmuş başkalarını suçlamaya başlamışsınızdır
neden zamanında uyarmadınız, engel olsaydınız ya
üsteçıkmak bazılarımızın suçlanmaktan kaçışının ilk adımıdır ya hani...
öyle ki karşınızdaki kendini savunmaya kalksa
olay bir şekilde başka boyuta bile taşınabilir
neyse anlaşılacağı üzere hayatta bazı hatalar yaparsınız  
ileri gitmek içinde, geri dönmekte içinde bazılarını karşınıza aldığınız
bu durum malesef şu yazılanlar kadar kolay değildir
çok zordur böyle bir hatayı kabullenmekte, 
onca şeyi geride bırakıp hayatınız için yeni bir yol çizmekte
sizde, sevdiklerinizde üzgündür
bazı hatalar büyüktür ne kadar herkes doğrusu olsun istese de 
geriye dönmek tabuları yıkmayı gerektirir 
ama bazı şeyler yaşanmalıdır
ne kadar anlatılsa da size doğrular
vakti geldiğinde en güzel nutuğu atan siz olsanızda 
yaşanmadan öğrenilmiyor bazı şeyler
Peyami Safa'nın söylediği gibi;
"yaşlanarak değil yaşayarak öğrenilir hayat"
***
üzgünüm canım 
zamanında ki karşıkoyuşun gibi şimdiki inadında acıtıyor canımı
senin mutluluğun ve huzurun tek dileğim
herşeyin hayırlısı... 
üzülsem mi sevinsem mi bilemedim
yine bize söz düşmedi ki :(
ne diyeyim yolun açık olsun canım benim...

23 Nisan 2011 Cumartesi

Hayali...


Seni o kadar hayal ettim ki, artık bir hayalsin.

Victor Hugo

Şiirim Geldi Bırakın Beni

zaman kötü
en iyisi biz işi deliliğe vuralım...




















20 Nisan 2011 Çarşamba

Hayat Bilmecesi ~ 1. Perde ~ Değişim

hayat  nasıl bir oyun ya!
olay budur denilen şeyden şüpheye düşürür mü başkasını göstererek
nasıl bir sınanma bu 
herşey belli ama hiçbir şey kesin değil
arada küçük bir ayrıntıyı kaçırdığımı hissediyorum
bilmecedeki gizli kelime ne?
herkes başka birşey söylüyor
başka bir şey yaşıyor
sen bakıyorsun, görüyorsun, yaşıyorsun
buymuş diyorsun, bu kadarmış işte!
ama sanki biri seninle alay ediyor, sen öyle san diyor
nasıl diyebiliyorsun sadece
haydi al baştan...
yap boz misali hayat
hergün yeni biri, yeni bir şey, yeni bir söz, yeni bir bakış açısı, vb.
binlerce yeniliği sokuyorlar bir anda hayatına 
sonra başlıyorsun kendi kendine eskisi yenisi arasında hesap yapmaya
doğru mu, mantıklı mı, içinden gelen mi?
doğru neye göre doğru?
mantık kimin mantığı?
içinden gelen his ne kadar güvenilir?
hepsi değişebilir muhakkak 
bu yılllara, aylara, güne, saate, ana bağlıdır belkide...
düşünsene sen aynı sen misin geçen yıllara bakınca
karakterinden bahsetmiyorum, 
düşüncelerinden bahsediyorum, hislerinden, hayata bakışından
bunları toplasan belki de karakterin olur
ama adamsın ya değişmezsin sen
seni 26 yıl önce koymuşlar bir noktaya busun demişler ya hani
değişmezsin de...
değişen ortam mı dersin, geçen zaman mı yoksa insanlar mı 
oysa değişimin tam kendisi hayat
nasılda oynuyor insanla
dünya dönüyor sen sanıyor musun ki aynı noktadasın?
kimbilir kaç kilometre kat ettin bilmeden
kaç kişi girdi çıktı hayatına izinli, izinsiz
ya senin dahil oldukların
yaşanılan olaylara hiç değinmeyelim istersen 
boşuna mı sanıyosun üzerindeki yorgunluğu
çok şey oldu, bitti, oluyor, olacak daha da
kalamıyorsun işte ne kadar istesen de bir noktada
çünkü yok öyle bir yer, öyle bir zaman
sen yaşıyorsun, hayat oynuyor
sen gözlerini yummadan bitmiyor bu hikaye...
***
yazılanlar var elbet ama replikler senin unutma
yer belli belki ama giden sensin unutma
olaylar belli belki ama yaşayan sensin unutma
bilki herşey senin elinde ama unutma hiçbir şey elinde değil aslında...


Sonbahar


Bir Sonbahar sabahı,

Binip gitmek istiyorum trene.
Bilmediğim, uzak, eskimemiş yerlere
Geçmişi geride bırakıp
Son baharın yalnız kokusuyla
Her şeyden, kendimden uzaklaşarak…
Elimde eski bir kitap
Kitapta kaybolmak istiyorum
Monoton ray tıkırtısı
Fon müziğim olsun
Yaprakların sarı gölgesi,
Her bir harfine düşsün istiyorum kitabın
Ve
Yaşlı güneş batmaya yakın
Çilek tadında düşlere dalıp
Bilinmezde yok olmak
Ya da
Hiç bilmediğim bir yer de uyanmak istiyorum
Bir sabah sessizce
Trene binip gitmek istiyorum…

Murat Öztürk



12 Nisan 2011 Salı

Mutluluk Kandırmacası

Bu şarkıyı  içimden gelerek deli gibi söylemek istiyorum, beni anlatıyor çünkü huzur veriyor ve hayallerime yeniden dönmemi sağlıyor. Ama birşeyler var dile getiremediğim, düşünmek bile istemediğim, çözmeyi istemediğim ya da korktuğum dolayısıyla da hergün biraz daha üzerime gereksiz aldığım bir yük ve mutluluğumun önünde ise bir engel... 
Bende mutlu olduğumdan kuşkulu da olsam kendimi aldatmak istiyorum artık...

6 Nisan 2011 Çarşamba

Yollara ve Yolculuklara...