17 Eylül 2010 Cuma

Sitem

İnsan duymak ister ya bazı şeyleri eşinden dostundan sevdiklerinden
Ya da vakti geldiğinde yapılması gereken şeyi yapmasını bekler ya
Nedense es geçilen şeyler vardır arada 
Ya da bir bahaneye kurban giden
Ama beklenilen bir şeyin olmaması ve boşuna beklediğini görmek
Burkar insanı ufak bir sızı yoklar yüreğini
Şuçlanacak biri vardır ama sevdiğinden kıyamazsın
Susarsın önce belki yanlış bir söz çıkıverir,
Bir sitem dökülüverir diye dilinden
Sevdiğini incitmek kendini yaralamaktır bilirsin
Sonra iyileştirici bahaneler bulup affedersin
Ama istemsiz olsa da hasır altı edilen her sızı tekrarladığında
Aynı yara izinin üzerine atılan bir bıçak gibidir
Öncekini de beraberinde hatırlatır
Ve bu bazen bir daha bir daha devam eder
Unutmak kolaydır da hepsini birden hatırlamak çok acıtır
Ve her defasında unutmakta biraz daha zorlaşır
Tabi sevmekten sebep kendinden verir insan bir süre sonra
Bir de bakmışsın 
Unutmaya çalıştığın kötü şeylerin yanında iyileri de gitmiş
Sahi nerde benim çocukluk yıllarım
Ne zaman kaybettim onları
Hangi anıya kurban verdim
Dünüm buğulanmaya başlıyor insanları sevdikçe...
Yoruldum sürekli hasır altı etmekten acıları
Unutmak iyilerin intikamı derler de
Düşmana koyar bu, ya sevdiklerine?
Anlarlar mı dersin kıymetini?
Düzeltmeye çalışırlar mı? 
Alırlar mı bir sözle, bir dokunuşla, bir tavırla gönlünü?
Hadi yapma be küçük kız!
Aklı büyüyen gönlü hiç büyüyemeyen kız
Yapma nolur...
Kandırma gönlünü daha fazla incitme, incinme
Umursamaz görünüp kanatma yaralarını
Gizlenmiyor artık birikenler
Bir gün bir yerde patlak veriyor işte
Taşımıyor bu yürek daha fazlasını
Sende uy elaleme takıl aklına, dinleme gönlünü
Kim naparsa yapsın sana mı kalmış?
Sende değer verme insanlara kendinden fazla
Bencil oluver sende birazcık
Ne var herkesi düşünecek, herkes için üzülecek
Diyorlar ya hani dünyayı sen mi kurtaracaksın?
Sende saf saf diyosun ya en azından çabalıyorum
Boşverrr!!!
Baksana boşverenler, değer bilmeyenler kurmuş saltanatı
Kıymete binmişler bu zamanda
Sense okyanusu sanmışsın bir göl 
Kürek çekip çekip bir limana varamıyorsun
Yolda kurtardığın balıklar sanırmısın sana minnettar
Yarın yine seve seve atlıyacaklar bir oltaya
Hadi artık aç yelkenini, boşver kürekleri rüzgar nereye götürürse
Kabullen hayatı sorgulamadan, zorlama şartları
Rüzgarı tersine çeviremiyeceksin anla
Bak insanlar da değişmiyor zamanla
İnanma iyimser yalanlara
Gör gerçeği, çiz rotanı ve bilki bir okyanustasın
Acımasız dalgalara, fırtınalara hazır et yüreğini
Ama yenmek için fırtınaları aklına vermelisin dümeni
Bil artık; insan gönlüne değil, aklına emanet etmeli kendini...


0 yorum:

Yorum Gönder