16 Mart 2010 Salı

Cesaret mi dedin?

Duygular ne kadar tuhaf insanı nasılda olmadık işlerin içine sürükleyiveriyor, hayatta yapmam dediğiniz bir şeyi birde bakmışsınız hemde hiç düşünmeden yapıvermişsiniz. 
Elinizde mi ki?
Ben duygularını takılıp gidebilecekken aklımın engellerine takılıyorum. 
Bu kimi zaman iyi, kimi zaman ise kötü...
Evet, hayatı doya doya ve anı yaşayarak geçirmeli ama aklın dedikleri hiçte köşeye atılacak, unutulacak şeyler değil... 
Hele de gurur...
Sonrasını düşünerek çevremize ördüğümüz o görünmez çelik duvar... 
Ne kırabiliyorsun, ne aşabiliyorsun gereken sadece güven aslında...
Karşınızdaki sizden cesaret beklerken sizin asıl istediğiniz sadece ona güvenmek, inanmak... O zaman ne kadar kolay olur o çelik duvarları eritmek ve ona doğru koşmak...
Cesur ol biraz demesi kolaydır peki ama neden göstermeli cesareti?
Değer mi gerçekten?
İşte bu sorular attırmıyor adımlarımı, çivilenmiş gibiyim yerime ne bir adım geri, ne bir adım ileri... 
Oysa cesaret dedin sadece adım atmak değil... 
Asıl cesaret; insanın bütün kapılarını karşındakine açmasıdır hesapsız, kitapsızca... 
İşte budur cesaret, hadi sende cesur ol biraz o zaman...
Ben sana döndüm, açtım içimi ya sen o kadar cesur musun gerçekten?

0 yorum:

Yorum Gönder